15 Mayıs 2011 Pazar

Ordinaryüs


Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu ''Lefter'' derler. Yaşımız itibariyle izleyemedik. Yeri ayrıdır futbol severlerin gönlünde. Tıpkı Metin Oktay, Can Bartu, Cemil Turan gibi... Ancak izlediğim futbolculardan unutamayacağım tek oyuncu var. O'da Alex De Souza...

Türkiye'ye geldiğinden beri gelen her büyük futbolcu O'nunla kıyaslandı. ''Alex'ten büyük futbolcu, iki Alex eder, üç Alex eder..'' Culio geldiğinde ise bir spor gazetemizde şöyle bir ibare vardı. ''En az Alex kadar iyi futbolcu....'' Halbuki gelen oyuncular Alex'in yarısı kadar iyi olsa biz ona da razıyız.

Fenerbahçeliler arasında çok tartışmalara neden oldu Alex. Avrupa'da oynayamıyor. Yürüyor, pres yapmıyor. Takıma zarar veriyor. Liste uzar gider. Attığı gol ve yaptığı asist sayısının toplamı oynadığı maç sayısını geçiyor. Futbol skora yönelik bir oyun ve Alex bunu başarabiliyor. Hemde fazlasıyla. Üstelik bu sene sahada koşan, pres yapan hatta ve hatta topa kayan bir Alex izliyoruz.

Bu akşam üç penaltı oldu. Kaptan üçünü de attı. Sonrasında bir serbest vuruş golü... Bunları geçsek bile maçın altıncı, Alex'in maçtaki beşinci golüne şapka çıkartmalıyız. Muhteşem bir aşırtma golü attı. Bu sezondaki gol sayısını da 27'ye çıkardı.

Türkiye'de izlediğim futbolcular arasında en iyisi Alex'ti. Türk vatandaşlığına da geçiyor. Diyebilirim ki Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu Alex. Babalar kızmasın. Saygılar...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder