28 Mart 2011 Pazartesi

Saray'ın Devrimi


Galatasaray mali genel kurulu sonuçları gündeme bomba gibi düştü. Adnan Polat ve yönetimi mali açıdan ibra edilirken idari açıdan ibra edilmedi. Hemen kongreye gidilecek ve yeni yönetim seçilecek.

Oylamalar öncesi muhalefette olup kürsüye çıkan herkes Adnan Polat'ı istifaya çağırıp, başkanın olağanüstü kongre kararı almasını istediler. Adnan Polat ne istifa etti ne de olağanüstü kongre kararı aldı. Oylamalara geçildi. Polat için beklenmeyen son geldi. Herhalde bu kadar ağır bir sonucu beklemiyordu.

Mali açıdan çok eleştiriler vardı genel kurul öncesi. Özellikle Hayrettin Kozak borçlar üzerinden yönetimi bombalıyordu. Genel kurulda ise mali işlerden konuşmak yerine başkan Adnan Polat'ı istifaya çağırdı. Sağlıklı çıkış yolunu gösterdi. İstifa etmeyerek Adnan Polat kurşunu kendi ayağına sıktı.

Peki bu noktaya neden gelindi? Olaylar TT Arena'nın açılışı sırasındaki protestolarla başladı. Çıkışta Adnan Polat'ın kameralar aracılığı ile protesto edenleri tespit edip emniyete vereceğiz açıklamaları Galatasaray üyelerini çok yaralamış. Başkanlarının başı dik bir duruş sergilemelerini bekliyorlardı. Belki de ''alın stadı başınıza çalın'' diye çıkışmasını duymak istiyorlardı. Ancak Polat ezildi. Galatasaray üyeleri için ne küme düşmek, ne de 200-300 milyon TL borcun olması önemli idi. Üyeler başkanlarının davranışlarını tasvip etmediler. Genel kurulda da affetmediler.

Bu noktadan sonra yönetimden hiç kimse aday olamayacak. Yönetimde dahi olamayacak. Ne Adnan Polat'ın akıl hocası Işın Çelebi'nin ne de yönetimde olup muhalefet yapan ve aklının başkanlıkta olduğu bilinen Mehmet Helvacı'nın hesapları tuttu. Ünal Aysal bir hafta içinde adaylığını açıklayacak. Camia toparlanmak için tek adayla seçime gidebilir. Hayrettin Kozak, Doğan Hasol, Alp Yalman gibi ağır isimlerin davranışları belirleyici olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder