18 Şubat 2011 Cuma

Beşiktaş - Fenerbahçe


Yine geldi çattı. Bir Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi bizi bekliyor. Şampiyonluk yarışında mutlak kazanmak zorunda olan Fenerbahçe, Kadıköy'e oranla İnönü'de daha rahat oynuyor. Beşiktaş da mutlaka kazanmak için oynayacak. Onlarda taraftara bir şeyler sunmak zorunda. Kötü gidişata son vermek istiyorlar.

Beşiktaş'ta işler çok karışık. Pazartesi İbrahim Üzülmez'in gönderildi. Dinamo Kiev hezimeti sonrası taraftarın tepkisine karşılık Schuster basın toplantısında ''beğenmeyen stada gelmesin evde izlesin'' dedi. Açıklamalarıyla Beşiktaş tribünlerinin tepkisini çekmeye devam ediyor. Taraftar zaten Yıldırım Demirören'in İbrahim Üzülmez'le yaptığı basın toplantısı yüzünden yönetime son derece kızgın. Başkanın işi laubalileştirdiği inancındalar.

Oluşan tepkileri yok etmek için sahada başarı şart. Beşiktaş'ın bu sene şampiyon olma gibi bir hedefinin kalmadığı da açık. Geriye ezeli rakip Fenerbahçe karşısında alınacak başarı kalıyor. Olası bir Fenerbahçe galibiyeti, eleştirilerin azalıp yok olmasına neden olur. Bunu da Beşiktaş, bireysel futbolla değil takım oyunuyla başarabilir. Aslında Beşiktaş'ın aksamayan yeri yok gibi. Kalede sıkıntı var, stoperler sıkıntı, bekler sıkıntı, orta sahanın durumu ortada zaten. Hücüm anlamında çok önemli yıldızlara sahip olmasına rağmen defansif anlamda kadronun negatif yönleri ağır basmakta. Schuster'in işi gerçekten çok ama çok zor.

Gelelim Fenerbahçe'ye. Daha önce söylediğim gibi, nedense Fenerbahçe İnönü'deki maçlarda, son yıllarda, daha rahat oynamaktadır. Aykut Kocaman'da istediği değişimi gerçekleştirmiş gibi gözüküyor. Devre arası kamp çok iyi yaramış. Vasatın altında oynanıp kazanılan Antalya maçından sonra oynanan futbolu ben daha bu zamana kadar ilk defa Fenerbahçe'de izliyorum. Önde pres yapan, rakibi boğan, bol pas yapan, tempolu oynamaya çalışan bir Fenerbahçe var. Moral-motivasyonda yüksek seviyede... Yöneticiler, eski futolculardan ünlülere kadar her hafta birileriyle yemek düzenliyor. Takımın şampiyonluğa olan inancını arttırmaya yönelik yapılan aktivitelerde sağlanan rahat ortam sayesinde futbolcuların üzerlerinde hissettikleri baskıda kalkıyor.

Aynı olayı Beşiktaş'ta yaşayabilir. Alınacak bir Fenerbahçe galibiyeti ile takımın moral-motivasyonu artabilir. Galibiyet serisinin başlangıcı olabilir. Taraftarla barışma gösterisine de dönüşebilir. Fenerbahçeliler espiriyle karışık Schuter'in gitmesini istemiyorlar. Rijkaard gitti Hagi geldi Fenerbahçe Kadıköy'de Galatasaray'ı yenemedi. Aynı şeyin Beşiktaş'ta da olmasını istemiyorlar. En azından Fenerbahçe maçından sonra kovulursa kovulsun diyorlar. Esprileri bir kenara koyalım.

Her ne olursa olsun heyecanlı, tempolu, güzel bir futbolun sergileneceği bir maç bekliyorum. İki takımda da üst düzey oyuncular var. Jeneriklik pozisyonların gerçekleşeceği bir maç bizi bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder